Görme engelli bir vatandaş, 14 yıl boyunca hayatını paylaştığı sevgili köpeği için beklenmedik bir karar aldı. Uzun yıllar dostluk kurduğu ve adeta ailesinden biri haline gelen köpeğinin vefatının ardından, Aliköy yakınlarında 280 metrekarelik bir arsa satın alarak ona özel bir mezar yaptırdı. Hayvansever adamın bu dokunaklı davranışı, çevresindekileri de derinden etkiledi. Eşiyle birlikte sık sık ziyaret ettiği mezar, onun köpeğine olan derin sevgisinin bir göstergesi oldu. Arsada, köpeğinin fotoğrafının yer aldığı bir mezar taşı da diktirildi. Mezar taşına, köpeğinin doğum ve ölüm tarihlerinin yanı sıra, adamın soyadı da eklendi. Bu sıra dışı anıt, insan-hayvan bağının gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Sadık Dostun Anısı
Terrier cinsi köpeği "Mistik" ile 14 yılını paylaşan 62 yaşındaki vatandaş, köpeğinin anısını yaşatmak için elinden gelen her şeyi yaptı. Görme engelli vatandaş, Mistik'in ölümünden sonra uzun süre derin bir üzüntü yaşadı. Köpeğinin ölümünü kabullenmekte zorlanan adam, onu sonsuza dek anmak için bu özel mezarı yaptırdı. Köpeğinin kendisine verdiği mutluluğu ve dostluğu hiçbir zaman unutmayacağını dile getirdi. Mezarlık ziyaretleri, onun köpeğiyle olan bağını ve anılarını canlı tutmasına yardımcı oluyor. Komşuları ve yakın çevresi, adamın davranışından oldukça etkilendi. Bu davranış, hayvan sevgisinin ne kadar güçlü ve derin olabileceğinin güzel bir örneği olarak gösterildi.
Bir Aile Üyesi Olarak Mistik
Adam, köpeğini adeta kendi çocuğu gibi sevdiğini ve ona büyük bir özveriyle baktığını belirtti. Veterinerlerin Mistik'in iyileşemeyeceğini söylemesinin ardından, onu herhangi bir yere gömmek istemedi ve bu mezarlığın yapılmasına karar verdi. Mistik'in anısını yaşatmak için gösterilen bu çaba, köpeğe duyulan derin sevgiyi ve bağlılığı gözler önüne seriyor. Hayvan sevgisinin somut bir örneği olarak gösterilen bu olay, birçok kişi tarafından takdirle karşılandı. Adam, köpeğini evlat edindiğinden beri onu Aliköy'deki yeni evlerine götürmeyi planlıyor.
Sonsuza Dek Birlikte
Adam, köpeğiyle geçirdiği yılları ve onun kendisine kattıklarını duygusal bir şekilde anlattı. Hayatının önemli bir parçası olan Mistik'in anısını yaşatmak için bu çabayı gösterdiğini ifade etti. Kiracı olarak yaşadığı evinden sonra, arazinin yanına bir ev yapmayı ve Mistik ile birlikte huzurlu bir yaşam sürmeyi planladığını söyledi. Bu durum, insan-hayvan ilişkisinin ne kadar güçlü ve anlamlı olabileceğini gösteren güzel bir örnek oldu. Adamın bu fedakarlığı, hayvan sevgisinin ötesinde, kaybedilen bir dostun anısına duyulan derin saygıyı ve özlemi de ortaya koymaktadır. İsmail Er, bu şekilde hem dostuna hem de kendisine kalıcı bir anıt kazandırdı.